Yemek sektörünü bir araya geldiği etkinlik daha önce denediğim ve denemek için zaman kolladığım restoranların bir araya gelmesi azcık gözümü döndürdü.Öğleden sonra girdiğimiz Gastro İstanbul kapıda bilet fiyatı 10 liraydı.
Kalabalık fazla yok kimler var kimler yokmuş diye dolanıyorum.Hemen gözüme bir demo sergileyen Usla'nın şefi olan Selim Karaca yaptığı "iç midyeli taze açılmış fettucine" makarna açma bölümü geçilmiş.Elmalı sosunu yapıyordu.Kalabalık pür dikkat dinliyor.Bazıları reçetenin en püf noktalarını küçük kağıtlara yazıyordu.
Gastro İstanbul şef Selim Karaca sunumunu gerçekleştirirken |
Daha demonun ortası olduğundan keşfe devam ediyorum.ilk para uzattığım yer kupon almamızı söyleyince.Kupon alıp geri dönüyorum.İlk seçeneğimiz Sushico dan california roll
California Roll nasıl yapıldığın dair videoyu ustasından öğrenin
California Roll |
California Roll Topiko |
Üstüne sadece Japonya da bulunan yedi farklı baharatın karışımı olan baharat ve balık yumurtası koyduruyoruz. Baharat soya sosuyla çok tuzlu geldi diyebilirim.Yanındaki turşu şekerli.Wasabi de o kadar acı gelmedi bana.
Bir diğer aldığımız alaska snow crab roll oldu.
Afiyetle indirdiklerimiz ilki olan sushi sonuncuda olmayacak.Yemeye devam.
Her zaman Türk mutfağnada öne çıkan isimlerin başında gelen Mehmet Gürs'ün sahibi olduğu mikla standını kendimizi buluyoruz. Taaa ntv de yayınlanan"lokantadan eve" programıyla başlayan tanışıklığımız zaman içerisinde yemeğe farklı açılardan bakması ile saygımı daha çok kazanmasını sağlamıştır.Bildiğimiz tatlara günlük yemekleri katlar ve notalar katan Mehmet Gürs'ün 3 yemeğini deneme şansını yakalıyoruz.
mikla standın menüsü |
Balık ekmek hazırlanırken |
Mikla Balık Ekmek |
İlk denediğim balık ekmeke değişik bir yorum olması o sifonla köpük yapılmış limonlu mayonez ayrı bir lezzet olarak geri dönüyor.Hamsi kullanılması minimalist bir tabak ortaya çıkarıyor.Ekmek o kadar inceki pişirme sadece bir kaç dakika alıyor.Afiyetle mideye indiriyorum.
Mikla Karadut Çorbası |
Mikla Kuru Bonfile & Humus |
Bu standdan mutlu ayrılıyorum .Tatıklarım arasında en iyisi olduğunu söyleyerek.Uygun bir zamanda Miklaya bir müsteri olarak geri döneceğim belli oldu.
Ardına orta bir Türk kahvesi içiyorum hazmı kolyalaştırsın diye
Kahvemizi içerken Türk Mutfağı Derneğinin çadırında yoğurtla ilgili panele katılıyorum.Panelde tam zamanında giriş yapmışız ki elimizde denemek için yoğurt kaplarını buluyoruz.
Damaklarımız ticari yoğurtlara alıştığımız için köy ve Anadolu yoğurtlarına ne kadar yabancılaştığımız bir anda dank ediyor.Mayalar ısılar teknikler konuşuluyor.En çok hafif ekşi olan yoğurtları beğenmem oldu. İstanbulun göbeğinde nerede bulabilirim ki sadece evlerde böylesi yapılıyordur.Tuzlu yoğurtlar bana göre değil onu da anladım.
Çadırdan çıkınca saat 16:30 daki kör tadım testine adımı yazdırıyorum. bakalım Damak zevkime ne kadar güvendiğimi görecem. Ödül olarak doors akademi'den bir workshop hediye etmesi daha ilgi çekici hale getiriyor.
Ağzım o kadar tuzla doluydu ki buz gibi bir limonata ben i anca kendime getirebilir kanatine varınca hop satsumalı limonatayı lucca dan ağız paletimi ve kendimizi yeniden tazeleniyorumSoğuk limonata gibi var mı ?
Zaman hızla geçiyor.Saat televizyondan tanıdığımız Refika Birgülün demosu sırası geliyor. Kendisi çok cana yakın ve konuşkan.Konuşkan kısmında kendisi de hem fikir olduğunu birkaç kez belirtti.Daha önce televizyon serisinden ve kitabından reçetelerden olan kadayıflı mantı ve vişneli güllaç yaptı
Kendi hikayesini anlattığı ve gayet ilham verici bulduğum Refika Birgül'ün yanından ayrılıp müziğin ritmine herkes gibi kendimize kaptırıp kulaklarımızda doysun diye alana geçiyoruz.
Midemiz dahası var mı diye bize seslenirken iki farklı tada yöneliyoruz.İlki kendime acılı bufallo wings oluyor.
Acısı salça tadı kadar baskın değildi |
Diğeri ise İmroz salatası.Daha önce İmroz yiyenler için kaçırmayacak fırsatı bulan yanımdakiler. Büyük hayal kırıklığına uğruyorlar.Pazı hiç yakışmamıştı.tatlar havada kalmış.kullanılan yağda ahenk sağlayacağını tatları birbirinden ayırmıştı.
İmroz salatası |
Sahalara geri dönüyoruz ama bu sefer tatlılar için.Şansızlığı mı başka türlü avutamazdım herhalde.
divan çilekli ekler |
Karışık tatlı |
Tiramisu |
Yakın zamanda döküm bir şeyler alacaksanız 19 mayısa kadar kullanabileceğiz %15 hediye çeki kodu GASTRO2013 yazarak bu linkten alışveriş yapabilirsiniz.
Gastro İstanbul Geleneksel Rakı Üretimi |
Snuç olarak
Güzel bir etkinlik olduğunu belirtmeliyim.Ünlü restoranların imza yemeklerini bir anda tadabilmek güzeldi.Müzik ve iyi yemekle dolu bir gün geçirdim.Organizasyon ilk olmasına karşın güzeldi.
Gelelim eksiklerine.Söylemeden olmaz.
Restorant kalitesini beklememek gerekir ama sonuçta adıyla orada olan firmaların fiyatları biraz daha aşağıda olması gerekirdi.Kar sağlamak böyle etkinliklerde son düşünce olmalı.Maliyetine sunumlar yapılmalıydı.Şarap fiyatları da biraz pahalıydı.
Doyumluk ürünlerin tadımlık olanlara göre daha fazla olduğunu belirtmeliyim.
Güneşli günde biraz daha şemsiye konması lazımdı.Güneşten herkes yandı.
Alkol firmaların tecrit alanına sıkıştırıldığı için ayrı iki havada geçiyor gibi geliyor.İyi yemeği iyi bir şarapla içmek isteyenler alana bileklikle giriş yapıyorlardı. Saçma alkol uygulamasının son olması gerekir.Artık festivaller böyle olacak yada alkol satışı hiç olmayacak.
Markayla yemek yemeği sevenleri daha da yakınlaştıracak böyle etkinliklerin daha detaylı uygulanması gerektiğini düşünüyorum.Eksiklikleri ileri ki yıllarda giderilerek daha tatminkar olacak.Türk mutfağını ileriye doğru atılımı gözüküyor ki devam edecek.
Güzel yemeklerle ve keyif dolu bir gün geçirten herkese teşekkürlerimi iletiyorum.
Sizde Gastro İstanbula gittiyseniz paylaşımlarınızı bekliyorum.Siz neler tattınız?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder